It Is Possible To Live With An Earthquake

ÖZET - Deprem, yer sarsıntısı, seizma veya halk arasında zelzeledir. Yer kabuğunda beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen depremin meydana geldiği alandaki frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Yıkım etkileri nedeni ile depremler savunmasız toplumlar karşısında ciddi can ve mal kaybı oluşturmaktadır. Türkiye de konumu ile levhaların haraketinden oldukça etkilenen ve yoğun sismik haraketin yaşandığı ülkelerden birisidir. Ülkemizde ki aktif fay hatlarının yerleri şekil-1 de gösterilmişitr.   Deprem riskini etkileyen faktörler; deprem tehlikesi, arazi kullanımı, demografik yapı ve ekonomik yapı başlıkları altında incelenmektedir. Sağlık sektöründeki deprem riskine maruz kalacak binalarda (hastane, tıp binaları vb.) riskin azaltılması ve riski azaltıcı analizlerin yapılması ile ilgili yöntemlerin neler olduğunu bilmemiz hepimiz için özellikle de sağlık çalışanları açısından son derece önem arz etmektedir. Deprem risk analizi; sismik tehlike ve alana ilişkin verilerin bir arada incelenerek olasılıkların ortaya konulmasıdır. Özellilke de küçük depremler olsa bile hasar ve incinmenin kaynağı olabilecek alt yapı sistemleri ve ekipmanlar hakkında araştırmalar yapıp bilgi sahibi olmak şüphesiz bize fayda sağlayacaktır.

Anahtar Kelimeler: Deprem, deprem riski, Olive View Hastanesi

                                           

Şekil-1

ASPERİTE ALANLAR - Yerin altında depremin tek bir noktada meydana gelmediğini ve meydana gelebilmesi için depremin enerjisini biriktirebileceği, en yüksek kayma veya yer değiştirmenin gözlendiği alanlara ASPERİTE ( DİRENÇLİ ALAN ) denir. Direnç yüksek olan alanlarda meydana gelen depremlerin ortalama büyüklükleri direnç düşük olan yerlere göre daha büyük olarak meydana geliyor. Asperite alanlar depremlerin ortalama büyüklüklerinin izlenmesi ve bir kırık boyunca takibi ile tespit edilebilir. Depremlerin büyüklükleri ile kırık boyu ve alansal büyüklükleri değişiklik gösterir. Bununla birlikte depremin enerjisinin biriktiği yüksek dirençli alanlar olarak asperitelerin sayısı da değişir.

DEPREMDE KOROZYONJeofizik dirençleri aynı olan zemin üzerinde iki yapı arasında ortaya çıkan şiddet arasındaki farkın nedeni binasal yapılardır. Örneğin bu binalarda korozyonun olması büyük etkendir. Korozyon halk arasında paslanma olarak da bilinir. Şekil-2 de ki görsele bakıldığında korozyonun nasıl göründüğü çok rahat anlaşılabilir. Betonarme yapının içerisinde bulunan demir donatı korozyona uğradığında hacim artışı (pas) meydana gelir. Bu durum çekme dayanımı düşük ve gevrek bir malzeme olan betonun çatlamasının ve parça atmasının en önemli nedenlerindendir. Betonun parça atma durumunda asıl yüzel alanı incelir (Şekil-3) ve  binanın ömrü de bir o kadar kısalır. Betonda korozyonun oluşumu su/çimento oranı olmak üzere, beton yapımında kullanılan agrega granülometrisine, çimento dozajına, betonun kalıp içine sıkıştırılmasına ve dökümden sonraki ilk günlerde uygulanan kür koşullarına bağlıdır. Bunlarla birlikte kötü, ucuz işçilikten dolayı betonun demir donatı tam olarak sarmaması da yer alır. Betonla kaplanmayan alan korozyona uğrar . Betonun porozitesi ve permeabilitesi ne derece az ise, beton içine penetre olabilen klorür miktarı da o derece az olur ve dolayısıyla da korozyon oluşum hızı azalır. Korozyondan sonra bir başka etken ise betonun alkali yapısının bozulmasıdır. Havadaki klor iyonları, atmosferdeki (açık hava, yağmur, kar, don, güneş) kimyasallar, deniz suyu, deniz kumu betonun alkali yapısını bozar. Betonarme yapılarda karşılaşılan çatlakların hiçbirisi göz ardı edilemez. Özellikle nemli ve yağışlı iklime sahip bölgelerde bodrum kat betonunun korozyona karşı korunması, drene edilmesi ve binanın en azından zemin kat ve altı bölgelerinin su yalıtımının yapılması önemli bir konudur. 1999 yılından sonra İzmit depreminin etkileri üzerine yazılan raporda ‘ Yapılarda Korozyon’ etkisine bağlı olarak binaların %40 ında hasar olduğu rapor edilmiştir. Bulunduğunuz binada korozyon çatlaklarıyla karşılaşmanız durumunda doğrudan yetkili kurumlarla iletişime geçmelisiniz.


       Şekil-2         

 Şekil-3

 DEPREM YER HARAKETİ - Deprem yer hareketi düzeyi, bir yerde depremin tekrarlanma süresidir. DD-1 deprem yer hareketi; bu tekrarlanma süresinin 2475 yıl olması ve spektral büyüklüklerin 50 yılda aşılma olasılığının %2 olmasıdır. Buda deprem yer hareketinin çok seyrek olduğunu gösteriyor. Deprem yer hareketi olarak da adlandırılmaktadır. DD-2 deprem yer hareketi; bu sürenin 475 yıl olması ve spektral büyüklüklerin 50 yılda aşılma olasılığının % 10 olmasıdır. Buradan da deprem yer hareketinin seyrek olduğunu görüyoruz. Standart tasarım deprem yer hareketi olarak da adlandırılmaktadır. DD-3 deprem yer hareketi; bu sürenin 72 sene olması ve spektral büyüklüklerin 50 yılda aşılma olasılığının %50 olmasıdır. Buda sık deprem yer hareketini gösteriyor. DD-4 deprem yer haraketi;  bu sürenin 43 yıla düşmesi ve spektral büyüklüklerin 50 yılda aşılma  olasığının % 68 ya yükselmesidir. Yani çok sık deprem yer haraketinin olduğunu gösteriyor. Servis deprem yer haraketi olarak da adlandırılmaktadır. Depremin tekrarlanma süresi azaldıkça depremin 1 yılda olma olasılığı yükseliyor. Olma olasılığı arttıkça deprem yer hareketi düzeyi de yükseliyor. Burada 50 yılı baz almamızın sebebi binaların ortalama ömrü 50 yıl kabul edilir ve bu nedenle gelecek 50 yıl içerisinde bir binanın deprem geçirme olasılığı tespit edilir.

OLİVE VİEW HASTANESİ 1971 yılında Kaliforniada Olive View adında bir hastane mevcut deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde açıldı. Ancak bu hastane açıldıktan yaklaşık 1 ay sonra 6.6 büyüklüğünde ve 12-15 km derinliğinde meydana gelen depremde kolonların ayakta duramadığını ve böylelikle hastanenin yıkıldığını gördük. Bu hastanenin görüntüsü Şekil-4 de gösterilmiştir. Sabah saatlerinde meydana gelen bu depremde 58 ölü vardır. Yeni yapılan bu hastanenin yıkılmasını kimse beklemiyordu ve herkes de bir hayli şaşırmıştı. Neden böyle olduğunu sorduğumuzda ise; hastanenin yapıldığında referans olarak alınan deprem kodu meydana gelecek depremleri ve zeminde oluşacak deprem yüklerini ön kestiremediği cevabını alıyoruz. Daha sonra bu depremden ders alınıp hastane deprem güvenliği ile ilgili geliştirilen sismik güvenlik kodu hastanelerde uygulanmaya başlanıyor.1994 yılında tekrar yeni yönetmeliklere uygun şekilde Olive View Hastanesi açılıyor. Burada da 1971 yılında meydana gelen depremin derinliğine benzer nitelikte tekrardan bir deprem meydana geliyor. Bu depremde Olive View Hastanesi çok fazla hasar almıyor ve hasatane kapanmadan servis ve hizmetlerine devam edebiliyor. Buradan sonuç olarak 1971 de oluşan depremde hastanenin yıkılmasının sebebini deprem yönetmeliklerinin yetersiz olması denilebilir. Bu deprem yönetmeliğine bir doktorun hasta için yazmış olduğu reçete olarak bakabiliriz. Doktor ilaçların etkisine bakar ve bir süre sonra durumda kötüleşme olursa ilacı veya dozunu değiştirir. Benzer şekilde deprem yönetmelikleri depreme karşı ve binaya özel olarak yazılmış reçeteler gibi düşünülebilir. Reçete doğru olabilir ancak hasta kullanımı yanlışsa doğru sonuç vermez. Benzer şekilde yönetmelikler doğru olsa bile uygulamasında sorunlar çıkmaktadır ve bu kapsamda yapı denetim zorunlu hale getirilmiştir. Özetle deprem yönetmeliği referanstır ancak bu referansa uygun yapılaşma sürecinin takibi yapılmalıdır.

Şekil-4

 SONUÇ - Türkiye nüfusunun yüzde 71 inin 1. Ve 2. deprem alanı üzerinde yaşadığı; hastanelerinde nüfus yoğunluğuna göre dağıldığı düşünüldüğünde ülkemizdeki hastanelerin çok büyük bir kısmının en üst düzeyde deprem tehlikesi altında olduğu söylenebilir. Bu durum göz önüne alındığında can kayıplarının önüne geçilmesi ve maddi hasarın en aza indirilmesi için her şeyden önce kapsamlı ve etkin bir yapı denetim sisteminin bir an önce uygulamaya sokulması gerekmektedir. Bununla birlikte insanların depremleri ciddiye alması gerektiğinin farkında olması gerekiyor. Çünkü depremler ciddiye alındığı zaman depremlerin büyüklükleri aynı olsa bile ekonomik zararlar, çöken binaların sayısı ve dolayısı ile de ölen insan sayısı farklılık gösteriyor. Depreme ve deprem riskine karşı kendimizi ne kadar bilinçlendirebilirsek ortaya çıkan can kayıplarını ve çöken bina sayısı da o kadar azalır. Unutmayalım ki depremler değil binalar öldürür.

REFERANSLAR

1)     http://www.itudergi.itu.edu.tr/index.php/itudergisi_a/article/view/846

2)      Deprem Kültürü Ve Farkındalık Çalışmaları: Şili Ve Elazığ Depremlerinin Karşılaştırılması      Mehmet YOLCU   Tolga BEKLER    Cilt 1, Sayı 2 

3)      2020https://www.google.com/search?q=korozyon%20t%C3%BCrleri&tbm=isch&hl=tr&sa=X&ved=0C   CAQtI8BKAJqFwoTCPjCw8_c4PsCFQAAAAAdAAAAABAJ&biw=1583&bih=789#imgrc=l5tTabarOHJLKM

 https://www.google.com/search?q=OL%C4%B0VE+V%C4%B0EW+HASTANES%C4%B0&&tbm=isch&ved=2ahUKEwjf6c6n3eD7AhWEr6QKHbjaC3YQ2-cCegQIABAA&oq=OL%C4%B0VE+V%C4%B0EW+HASTANES%C4%B0&gs_lcp=CgNpbWcQAzIHCCMQ6gIQJzIHCCMQ6gIQJzIHCCMQ6gIQJzIHCCMQ6gIQJzIHCCMQ6gIQJzIHCCMQ6gIQJzIHCCMQ6gIQJzIHCCMQ6gIQJzIHCCMQ6gIQJzIHCCMQ6gIQJ1CkA1iRTGCZT2gBcAB4AIABAIgBAJIBAJgBAKABAaoBC2d3cy13aXotaW1nsAEKwAEB&sclient=img&ei=KvmMY9-sCoTfkgW4ta-wBw&bih=789&biw=1583&hl=tr#imgrc=M5vLNqjkF8BGiM

5)      https://www.youtube.com/watch?v=WzHqIldUZGM&t=1s

6)      https://www.youtube.com/watch?v=0aiBm70qTqA

7)      https://www.youtube.com/watch?v=57e0nRf6zes

8)      https://www.youtube.com/watch?v=la4FoEgKQVk

9)      DERS NOTLARI

 

 

 

 

No comments:

Post a Comment

Ders 01: Haftanın Ödevi

ÖDEV